Ege Üniversitesi (EÜ) Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü tarafından Kariyer Söyleşileri kapsamında “Kızılderili Dilleri ile Türk Dilinin İlişkisi” söyleşisi düzenlendi. Çevrimiçi olarak gerçekleştirilen söyleşinin yönlendiriciliğini EÜ Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Türk Dili ve Lehçeleri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeki Kaymaz yaptı. Etkinliğe konuşmacı olarak Uşak Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özgür Ay katıldı. Doç. Dr. Ay, Kızılderili dilleri ile Türk dili arasındaki benzerlikleri ve kültürel unsurları dinleyicilerle paylaştı.
Sunumunda Kızılderililerin karakteristik özelliklerinden ve halkın gözündeki kimliklerinden söz eden Doç. Dr. Ay, Amerika’nın tarihi ve o topraklarda yaşayan geçmiş uygarlıklar ile ilgili bilgiler verdi. Kızılderili dillerinin, Amerikan yerlilerinin dillerini temsil ettiğini söyleyen Doç. Dr. Ay, Kızılderili dilleri ile Türk dilleri arasındaki bağlantıya dikkat çekti. Bu benzerliğin Cumhuriyetin ilk yıllarında Mustafa Kemal Atatürk ve ekibi tarafından araştırıldığını ifade eden Doç. Dr. Ay, “Türk tarihine büyük ilgi duyan ve en eski medeniyetler ile Türklerin ilgisi olma ihtimalinin araştırılmasını isteyen Atatürk, Kolomb öncesi Amerika medeniyetleriyle de ilgilenmişti. Meksika Maslahatgüzarı Tahsin Mayatepek, Atatürk’ün isteği üzerine o ülkede bazı araştırmalar yapmış ve Türk izleri hakkında bir rapor sunmuştu.” diye konuştu.
“Her iki dil arasında ses denkliği bulunuyor”
Sunumunda Türk dili ile Kızılderili dilleri arasındaki benzer kelimeleri inceleyen Doç. Dr. Ay, “Amerika yerli dilleriyle, Türk dilleri arasında 300’den fazla benzer kelime bulunmakta. Yapılan araştırmalara göre, Kızılderili dilleriyle Türk dili arasında doğrudan görülebilecek ses denklikleri var. Ancak bazı kelimeler tıpatıp aynı olsa da anlamca birbirlerinden çok uzak. Örnek olarak, Güney Amerika’daki ‘Arda’ kelimesiyle, Meriç Nehri civarındaki ‘Arda’ kelimelerinin manaca ilgisi yok.” diye konuştu.
Yalnızca dillerin değil, kültürlerin de oldukça benzer olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Ay, devlet yönetiminden adet ve törelere, sanat anlayışından ulusal sembollere ve kullanılan takvimlere kadar birçok ortak yönün olduğunu belirtti. Bu durumun eski medeniyetler arasındaki ilişkiyi ortaya koyduğunu ifade eden Doç. Dr. Ay, “Sadece dil ile ilgili bulgular değil, kültürel ve inançsal pek çok unsur Türkler, Kızılderililer ve Amerika’daki eski medeniyetler arasındaki ilişkiyi ortaya koymakta. Amerika’ya bir değil; birkaç Türk ve Proto Türk göçü olduğu, dilbilimsel araştırmalar sonucu neredeyse kesinleşmiş. Bu göçlerin en eskisi, büyük bir kalabalık kitle halinde olmuşsa da ana dil kaybedilmeyip, yerlilerin diliyle kaynaşarak yapısını muhafaza etmiş olabilir. Türklerin de, Moğolların da atası olan ve İç Asya’da yaşayan bu çok eski ırkın bir kolu Amerika’ya göçerek bugünkü Kızılderililerin de atası olmuş. Türklerle olan bu tek koldan uzak akrabalık, Amerikan yerli dillerindeki Türklük unsurlarının açıklanmasına yardımcı olabilir. Ancak tüm bu deliller, yapılacak daha teknik ve ayrıntılı araştırmalarla desteklenmeye muhtaç.” dedi.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı