Konut kiralarındaki hızlı yükseliş, Türkiye’de ev sahibi ve kiracı ilişkilerini her geçen gün daha da gerilimli hale getiriyor. Son yıllarda artan kira anlaşmazlıkları nedeniyle arabuluculuk sistemi yoğun şekilde devreye alınırken, Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre 2024 yılının ilk yarısında konut kaynaklı uyuşmazlıklarda arabuluculuğa başvuru sayısı geçen yıla göre %150 arttı. Temmuz 2023’ten itibaren zorunlu hale getirilen arabuluculuk uygulaması, tarafların mahkemeye gitmeden önce uzlaşmasını hedefliyor. Ancak kira artış talebine karşı çıkan kiracılarla, mülklerinden daha yüksek gelir elde etmek isteyen ev sahipleri arasında çözüme ulaşmak her zaman kolay olmuyor. Uyuşmazlıkların büyük bölümü, ev sahibinin %25 zam sınırı sonrasında çok daha yüksek oranlar istemesiyle başlıyor.
İstanbul Barosu avukatlarından Sezin Korkmaz, “Bazı ev sahipleri, piyasada boş dairelerin kira bedellerine bakarak mevcut kiracıya da aynı oranda zam yapmak istiyor. Ancak Borçlar Kanunu’na göre sözleşme süresi bitmeden fahiş artışlar yapılamaz. Taraflar bu konuda genellikle bilgi eksikliğinden dolayı karşı karşıya geliyor” diyor. Öte yandan bazı ev sahipleri, düşük kirayla oturan kiracıları tahliye etmek için baskı uygulamaya başladı. Elektrik-su aboneliklerini üstlenmemek, tadilatları geciktirmek ya da sözlü tehditlerde bulunmak gibi uygulamalar, sosyal medyada sık sık gündeme geliyor. Bu gibi davranışların yasal zeminde suç teşkil ettiğini hatırlatan hukukçular, kiracıların mutlaka belge toplamalarını ve haklarını aramaktan çekinmemelerini öneriyor. Kiracılar ise yükselen kira oranlarına karşı çoğu zaman çaresiz kalıyor. Orta gelirli bir vatandaşın ortalama maaşıyla kira, fatura ve mutfak masraflarını karşılaması neredeyse imkânsız hale gelmiş durumda. Özellikle büyükşehirlerde asgari ücretin yarısından fazlası sadece barınmaya ayrılıyor.
Gayrimenkul danışmanı Ertan Özkaya’ya göre piyasa, gerçek talep ve alım gücünden tamamen kopmuş durumda. “Ev sahipleri artık kiracı seçerken sadece ödeme gücüne değil, mesleğine, medeni durumuna, hatta sosyal medya profiline bile bakıyor. Bu da piyasada ayrımcılığı ve güvensizliği artırıyor” şeklinde konuşuyor. Uzmanlar, bu gerilimi azaltmak için kamu otoritesinin devreye girmesi gerektiği konusunda hemfikir. Hem kira artışlarını dengeleyecek düzenlemeler hem de konut arzını artıracak projelerin hayata geçirilmesi, uzun vadede çözüm için şart görülüyor. Arabuluculuk sistemi, tarafların dava açmadan anlaşmasına yardımcı olsa da, kira krizinin temel nedenlerine dokunulmadığı sürece bu gerilimin daha da büyümesi kaçınılmaz görünüyor.